Zeytin ağaçlarının gölgesinde bir yeşil destinasyon
Enerjisa Enerji CEO Murat Pınar
Efsaneler zamanında, M.Ö. 8. yüzyılda, Homeros'un Anadolu'nun Ege kıyılarına yaptığı ziyaret bir masal gibi başlar. Bir gün, zeytin ağaçlarının altında dinlenirken, ağaçlar kulağına fısıldar: "Herkese aitim ve kimseye ait değilim; siz gelmeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım." Bu ses, antik Yunan'ın ve üç büyük imparatorluğun (Roma, Bizans, Osmanlı) izlerini taşıyan, zeytin ağaçlarının gölgesinde zengin bir gastronomik mirasa da ev sahipliği yapan Kuzey Ege'nin dar sokakları, Ayvalık-Küçükköy'ün taş evleri ve çiçeklerle süslü avluları arasında zamanın ötesinden gelen bir mesaj gibi yankılanır.
Bu bölgede adımlarınızı attığınızda, bir zaman makinesine adım atmış gibi, geçmişin dokusunu hissederken, aynı zamanda sorumluluk duygusuyla donanmış bir turist olmanın önemiyle yüzleşirsiniz. Sorumlu turizm, seyahat şeklimizi yeniden düşünmemiz ve ziyaret ettiğimiz yerlere olan etkimizi göz önünde bulundurmamız gerektiğini hatırlatır. Turizm, milyonlarca insanı istihdam eden, döviz girdisi sağlayan ve yerel işletmeleri destekleyen bir sektör olarak, ülkemizin ekonomik kalkınmasında kritik bir role sahip. Sentrum, bu önemi göz önünde bulundurarak, 2021'den bu yana yerel işletmelerle iş birliği yaparak ve yerel toplulukları destekleyerek, sürdürülebilir turizm modelini teşvik eden ödüllü bir etki projesine dönüştü.
Turizm sektörünün büyümesiyle birlikte, sektörün çevresel ve sosyal sorumlulukları da büyüyor. Sorumlulukların arttığı bu dönemde, devletlerin, özel şirketlerin, sivil toplum örgütlerinin ve akademisyenlerin amaçlar için ortaklıklar ilkesini benimseyerek toplumun ve ülkenin önemsediği konulara odaklanması hayati önem taşıyor.
Enerjisa olarak, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımızı sürdürürken, ülkenin ve toplumun önemsediği konulara eğilerek, sadece enerji sektöründe değil, ülkemizin kalkınmasına ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayan yaklaşımlarla çarpan etkisini ortaya çıkartmayı hedefliyoruz. Sentrum projesi, benzer bir anlayışla, Enerjisa ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) öncülüğünde, Sabancı Üniversitesi'nin desteği ile, sadece turizm sektörünün sorunlarına çözüm getirmekle kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma amaçlarının on tanesine direkt veya dolaylı olarak katkı sağlıyor.
Sentrum projesi ile atılan adımlar, Homeros’un efsanevi diyaloğunun modern zaman yankısı olarak, hem bireysel hem de kolektif sorumluluğumuzun farkına varmamızı sağlıyor. Böylece, Ayvalık-Küçükköy'ün dar sokakları ve zeytin ağaçları altındaki serin gölgeler, sadece geçmişin hikayelerini değil, aynı zamanda bizden sonraki nesillere aktarılacak umut dolu bir geleceğin de taşıyıcısı oluyor.
Sentrum projemize katkı veren tüm paydaşlarımızla birlikte biz gelmeden önce de orada olan ve bizden sonra da orada olacak doğal güzellikleri koruyarak, daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz.