Dünya %100 Yenı̇lenebı̇lı̇r Enerjı̇ye Hazır Mı?
E-Bülten Üyeliği
Sürdürülebilir turizm ve Sentrum projesi hakkında son bilgileri öğrenmek için sen de e-posta adresinle kayıt ol, sana bilgiler ve öneriler gönderelim.Dünya %100 Yenı̇lenebı̇lı̇r Enerjı̇ye Hazır Mı?
Sadece yenilenebilir enerjiyle yaşayan bir dünya hayal edin. Bu bir ütopya değil, gezegenimizdeki yaşamı sürdürmek istiyorsak yenilenebilir enerji modeline geçişin tek yol olduğu bir gerçek. Paris Anlaşması'nda belirlenen hedefe ulaşmak için enerji dönüşümü tek yol: gezegenin sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1.5°C üzerinde sınırlamak. Dünyanın sıcaklık seviyesini düşürmek için çok daha fazla ülkenin, sektörün yenilenebilir enerjiyi kullanması şart.
Peki, dünyamız %100 yenilenebilir enerji modeline hazır mı?
Tüm Enerjimizi Yenilenebilir Kaynaklardan Elde Edebilir Miyiz?
Bilimsel açıdan cevaplamak gerekirse bir ülkenin tüm enerji ihtiyacı yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilir, yani cevap evet. Ancak bu, gezegenin hangi ülkesinde olduğunuza bağlı. Örneğin bu soru İspanya'da sorulsaydı cevap olumlu olurdu. İspanyol araştırmacılar Javier Samanes ve Julio Pascual’ın gerçekleştirdiği çalışmalara göre, İspanya'nın sadece güneş fotovoltaik ve rüzgâr teknolojisine dayanarak elektrik tüketiminin %100 'ünü karşılayabileceği sonucuna varıldı.
İspanya’da “yenilenebilir enerji” çalışmaları hızla yol kat etmekte. Temmuz 2020'de yenilenebilir enerji İspanya’da en yüksek kurulu kapasiteye sahip enerji kaynağı oldu. Talebin %40'ının karşılanmasıyla birlikte büyüme olağanüstü boyutlara ulaştı. 2025 yılına kadar İspanya'daki elektrik üretiminin %50'sinin yenilenebilir olması beklenmekte.
Dünyanın başka lokasyonlarında tablo bu kadar pembe olmayabilir, çünkü bazı ülkelerde enerji geçişi daha zor olabilir. Ayrıca elektrik üretimi, tükettiğimiz enerjinin yalnızca bir kısmını oluşturur. Ulaşım, ısınma ve fosil yakıtlarla çalışan pek çok sektör söz konusu olduğunda enerji geçişi şimdilik zor görünüyor.
Yenilenebilir Enerjiye Muhalefet
Meksika, Brezilya ve Venezuela gibi petrol üreticisi ülkeler yenilenebilir enerjiye geçme konusunda isteksizler. Bu tip ülkelerin petrolden elde ettikleri ekonomik fayda, onları enerji dönüşümüne karşı dirençli hale getiriyor. Oysa enerji modelini değiştirmek ekonomik büyümeye de yol açıyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, yenilenebilir enerjilere yapılacak 130 milyar ABD doları tutarındaki bir yatırım, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)'da 98 milyar ABD doları tutarında bir kazanç sağlayabilir. Bu durum, yeni sektördeki istihdam sayısını önümüzdeki 30 yıl içinde dört katına çıkararak 42 milyona ulaşabilir ve genel sağlık ve refah göstergelerini önemli ölçüde iyileştirebilir.
Model Değişikliğini Destekleyen Ülkeler
Enerji dönüşümünün getireceği faydaları açık ve net gören ülkeler de var, elbette.
Örnek 1: Şili 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefine ulaşmayı taahhüt etti ve yenilenebilir enerjinin sağlayacağı avantajları kısa vadeli gelecek programına entegre etti. Şili’de, rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanmaya yönelik olası projeler üzerinde birçok çalışma yürütülüyor. Şili, dünyanın en çok güneş alan yerlerinden biri olan Atacama Çölü'nü büyük bir proje alanına dönüştürmüş halde.
Örnek 2: Kanada, enerji dönüşümünün nasıl başarıyla hayata geçirileceğine dair iyi bir örnektir. Ülkenin “yenilenebilir enerji planının temel dayanağı, karbon emisyonları üzerindeki vergilerin kademeli olarak artırılmasıdır. Bu vergiler ton başına bugün 23 USD iken, 2030 yılına kadar 133 USD olacaktır. Kanada'nın vizyonu karbon emisyonlarının vergisel fiyatının yüksek olması ile birlikte, daha az kirletmek, enerji tasarrufu yapmak ve düşük karbonlu çözümlere yatırım yapmak için teşviği artırmaktır.
Sektörleri Elektriklendirmek
Dünyada elektrikli olmayan ve fosil yakıtlarla çalışan birçok sektör var. Örneğin ulaşım sektöründe dünya çapında 2 milyardan fazla yanmalı motora sahip araç çalışmakta! Yenilenebilir kaynakların esas olarak elektrik ürettiğini biliyoruz. Dolayısıyla tüm tüketimimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlamaya başlamak için, daha fazla metayı elektrikli hale getirmeliyiz.
Elektrikle çalışan ürünleri nasıl çoğaltabiliriz? İlk adım fosil yakıtlı araçlardan elektrikli araçlara geçiş olacaktır. Elektrikli araçlar, neyse ki giderek daha kârlı hale gelen bir sektör. Dünya Ekonomik Forumu'na göre 2030 yılında yollarda milyonlarca yeni elektrikli araç olacak. Yeşil hidrojen gibi yakıtlar da son zamanlarda ivme kazanarak ağır taşımacılıkta sektörün karbonsuzlaştırılmasını teşvik etmekte. Yeşil Hidrojen hakkında daha detaylı bilgi için bu yazımıza göz atabilirsiniz.
Enerji Depolamanın Yollarını Bulmak
Su gibi maddeler bir rezervuarda depolanabilirken, evinizdeki ampulü aydınlatan enerji anlık üretilmekte. Elektriğin depolanması çok daha zor. Bu nedenle yenilenebilir enerjilere karşı çıkanlar, güneş geceleri parlamadığı ve rüzgar esmediği zamanlarda, bu enerji kaynaklarının süreklilik arz etmediğine dikkat çekiyor.
Ancak bu tez, pompaj depolamalı hidroelektrik gibi çözümlerle ve depolama teknolojileri ve bataryalar gibi önlemlerle çürütülmeye başlandı. Hidrojen aynı zamanda elektriğin depolanmasını ve ihtiyaç duyulduğunda kullanılmasını sağlayan bir enerji dağıtım aracı – adeta devasa bir enerji konteyneri.
Her ülke ve her sektör, kendi siyasi koşullarına ve kaynaklara bağlı olarak, modeli değiştirme yönünde farklı bir hızda ilerliyor. Giderek kolektif zihniyet değişimi yaşanıyor ve politikacıların fosil yakıt yerine yenilenebilir enerjilerin kullanımını teşvik etmesi için geliştirici ve zorlayıcı uluslararası taahhütler devreye girmektedir.
Yenilenebilir Enerjilerin Durmaksızın Büyümesi
COVID-19 salgını nedeniyle ülke ekonomileri dibe vurduğunda dahi, rüzgâr enerjisi ve güneş fotovoltaik gibi yenilenebilir enerji kaynakları önceki on yıllara göre daha hızlı büyüdü. Son yıllarda elektrikli araç satışları da rekor seviyelerde.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın son raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının 2025 yılında dünya çapında ana elektrik kaynağı olacağı belirtilmekte. Aynı araştırma gösteriyor ki, fosil yakıtlar son yarım yüzyıldaki liderlik koltuğundan inmek üzere.
Yenilenebilir Enerjilerin Sağladığı Faydalar
Yenilenebilir enerjilerin gelişim ve kurulum hızı, küresel sıcaklık artışlarını sınırlama ve böylece iklim değişikliğini durdurma çabalarında yaşanan en iyi haber. Ancak yenilenebilir enerjilerin faydaları çok daha öteye gidiyor:
1- İklim için faydaları: Yenilenebilir enerji kaynakları gibi temiz enerji kaynakları, başta CO2 olmak üzere sera gazlarının azaltılmasına etkin bir şekilde katkıda bulunuyor.
2- Ekonomik faydaları: Yenilenebilir enerji kaynakları ithal edilmesi gereken diğer enerji kaynaklarına (örneğin petrol) olan bağımlılığı azaltır. İster güneşten, ister sudan ya da rüzgardan elde edilsin, her ülke tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiden karşılayabilir. Yenilenebilir enerjiler yerel ekonomiler için güçlü bir destek anlamına gelmekte.
Yerel Düzeyde Yenilenebilir Enerjilerin Değeri
Yenilenebilir enerjilerin iklim değişikliğiyle mücadelenin anahtarı olduğunu biliyoruz, ancak yerel düzeyde durum nedir?
Yenilenebilir enerjiler temiz, tükenmez ve giderek daha rekabetçi hale gelen enerji kaynakları olmanın ötesinde, kuruldukları toplumlarda yerel düzeyde sayısız fayda sağlamaktadır:
I. Yenilenebilir enerjileri kullanmak, yerel topluluklarda istihdam yaratılması anlamına gelir.
II. Yenilenebilir enerjiler kırsal nüfusun yaşamlarında bir iyileşme sağlar, sakinleri bu alanlara yerleştirir, sosyal uyum ve bölgesel dengeye katkıda bulunur. Örneğin rüzgâr santralleri, halihazırda var olan tarım ve hayvancılık yöntemleriyle uyumludur.
III. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yerel düzeydeki bir başka faydası uzaklardaki enerji kaynaklarına bağımlı olmaktan kurtulmaktır. Bu sayede enerji iletim kayıpları azalır.
IV. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulumu, sahadaki enerji ihtiyaçlarına uyarlanmış özel projelerin teşvik edilmesi yoluyla yerel araştırma, geliştirme ve inovasyon potansiyelinin gelişmesine katkıda bulunur.
V. Yenilenebilir enerjiler ormanların sürdürülebilir yönetimine destek olmakta ve dolayısıyla daha az yangına yol açmaktadır.
Yenilenebilir Enerjiye Geçiş Bir Hayal Değil
Sonuç olarak, %100 yenilenebilir enerjiye geçiş sadece bir hayal değil, aynı zamanda gezegenimizin geleceği için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Çeşitli ülkeler bu dönüşümü başarıyla uygulama yolunda ilerlerken, bazıları için hâlâ ciddi zorluklar mevcut. Ancak uluslararası toplumun artan desteği ve yenilenebilir enerji teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, bu geçişin her geçen gün daha fazla mümkün olduğunu gösteriyor. Enerji dönüşümü, sadece çevresel değil, ekonomik ve sosyal faydalarıyla da tüm dünya için umut vaat eden bir gelecek sunuyor. Yenilenebilir enerjilere geçiş, küresel ısınmayla mücadelede kritik bir rol oynuyor ve yerel toplulukların yaşam kalitesini yükseltiyor. Dolayısıyla, bu dönüşümü hızlandırmak, her ülkenin kendi içinde ve uluslararası alanda atması gereken adımların başında geliyor.